Skip to main content

Dirsek Bağ Kopması

Dirsek eklemi, kol ve ön kol kemiklerinin birleşiminden oluşan ve hem stabilite hem de hareketlilik gerektiren karmaşık bir yapıdır. Bu dengeyi sağlayan temel unsurlardan biri, dirsek çevresindeki bağlardır. Sporcularda, ağır işlerde çalışanlarda ve dirseğe ani yüklenme olan durumlarda bu bağlar yaralanabilir. Dirsek bağ kopması, hareket kabiliyetini sınırlayan, ağrıya neden olan ve doğru tedavi edilmediğinde uzun vadeli sorunlara yol açabilen önemli bir sağlık sorunudur.

Dirsek Bağlarının Anatomisi

Dirsekte üç ana kemik birleşir: humerus (üst kol), radius ve ulna (ön kol kemikleri). Bu kemiklerin bir arada uyumlu çalışabilmesi için bağ dokuları kritik rol oynar. Dirsekteki en önemli bağlar arasında ulnar kollateral bağ (UCL) yer alır. Dirseğin iç tarafında bulunan bu bağ, özellikle atıcı sporcuların zorlandığı alanlardan biridir ve “Tommy John” yaralanması olarak da bilinen duruma neden olabilir. Lateral ulnar kollateral bağ (LUCL), dirseğin dış tarafında yer alır ve rotasyonel stabiliteyi sağlar. LUCL hasarı, posterolateral rotatory instability (PLRI) adı verilen dirsek instabilitesi ile ilişkilidir. Bunun yanı sıra, radial kollateral bağ (RCL) ve anular bağ da dirsek stabilitesine katkı sağlayan diğer yapılardır.

Dirsek Bağ Kopmasının Nedenleri

Dirsek bağ yaralanmaları hem ani travmalar hem de uzun süreli zorlanmalar sonucu gelişebilir. Tekrarlayan zorlayıcı hareketler, özellikle beyzbol, tenis ve voleybol gibi sporlarda, bağlar üzerinde zamanla mikrotravmalar oluşturarak zedelenmeye yol açabilir. Dirseğe doğrudan gelen travmalar, ani düşmeler ya da dirsekte çıkık oluşması da bağ yırtıklarına neden olabilir. Aşırı yüklenme durumlarında dirseğe kapasitesinin üzerinde yük binmesi de bir risk faktörüdür.

Dirsek çıkıkları, özellikle kompleks olanlar, bağ yaralanmalarıyla doğrudan ilişkilidir. Dirseğin normal anatomik hizasının bozulması, bağların yırtılmasına veya ciddi şekilde gerilmesine neden olabilir. Basit dirsek çıkıklarında bağ bütünlüğü çoğunlukla korunurken, kırıklı ve kompleks çıkıklarda UCL ve LUCL gibi stabilite sağlayan ana bağlar ciddi şekilde hasar görebilir. Bu tür yaralanmalar, eklem stabilitesini tehdit ettiği için dikkatli değerlendirme ve uygun müdahale gerektirir. Dirsek çıkığı sonrası tekrarlayan çıkıklar veya gevşeklik şikayetleri sıklıkla bağ yaralanmalarına işaret eder.

Bu tür kompleks travmalar sırasında kırıkla birlikte görülen en kritik yapılar arasında koronoid çıkıntı da bulunur. Ulna kemiğinin ön kısmında yer alan koronoid çıkıntı, dirseğin stabilitesini koruyan ve özellikle posterior dislokasyonlara karşı direnç oluşturan önemli bir kemik yapıdır. Koronoid kırıkları, genellikle LUCL yaralanmalarıyla birlikte ortaya çıkar ve dirsek instabilitesinin şiddetini artırır. Bu kırıklar çoğunlukla yüksek enerjili travmalar sonucunda gelişir ve sıklıkla dirsek çıkığıyla beraber izlenir. Koronoid kırıkları sınıflandırılarak değerlendirilir ve tedavi planı, kırığın büyüklüğüne, parçalı olup olmamasına ve eşlik eden yumuşak doku hasarına göre belirlenir. Küçük fragmanlı kırıklarda konservatif tedavi uygulanabilirken, büyük parça kırıkları veya instabiliteyle seyreden durumlarda cerrahi stabilizasyon önerilir.

Kompleks dirsek yaralanmalarında önemli bir diğer yapı ise radius başıdır. Radius başı, ön kolun dış kısmında yer alan ve dirsek hareketlerinde dönme (pronasyon-supinasyon) işlevinde önemli rol oynayan bir kemik yapıdır. Radius başı kırıkları, genellikle düşme sırasında elin üzerine alınan darbeler sonucu oluşur ve sıklıkla dirsek çıkıklarıyla birlikte izlenir. Bu kırıklar, dirsek eklem hareketlerini ciddi şekilde kısıtlayabilir ve özellikle anular bağ ile ilişkili olarak stabilite sorunlarına neden olabilir. Hafif kırıklar genellikle konservatif tedaviyle iyileşirken, parçalı ya da yer değiştirmiş kırıklarda cerrahi müdahale gerekebilir. Radius başının korunması, dirsekteki dönme ve bükme hareketlerinin devamı açısından son derece önemlidir. Cerrahi tedavi sırasında, radius başı vidalama, çıkarma ya da protezle değiştirme gibi seçenekler değerlendirilebilir.

Belirtiler

Dirsek bağ yaralanmalarında hastalar genellikle dirsekte iç veya dış tarafta lokalize ağrıdan yakınırlar. Bu ağrı, dirsek hareketleriyle ya da yük bindirme ile artabilir. Sporcularda özellikle atış sırasında şiddetlenen ağrı sık bir şikayettir. Dirsekte kararsızlık, “yerinden çıkacakmış gibi” bir hissin olması, bağ yetersizliğinin belirtisidir. İleri dönemde el becerilerinde azalma, nesneleri kavramakta güçlük, kas zayıflığı gibi bulgular da görülebilir. LUCL yırtığında, dirsek bükülü pozisyondayken dışa doğru rotasyonda instabilite ortaya çıkabilir.

Teşhis

Teşhis süreci hastanın şikayetlerinin dikkatlice dinlenmesi ve fizik muayene ile başlar. Dirseğin belirli pozisyonlarda stabilitesi test edilir. Bağ yetersizliğinin şüphe edildiği durumlarda ileri görüntüleme yöntemleri kullanılır. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG), bağlardaki yırtık ya da zorlanma derecesini ortaya koyar.

Stres röntgenleri ile dirsek eklemi belirli pozisyonlarda değerlendirilerek gevşeklik saptanabilir. Ultrasonografi, dinamik değerlendirme açısından yararlıdır.

Bazı olgularda tanı amacıyla artroskopi uygulanabilir.

Tedavi Yöntemleri

Dirsek bağ yaralanmalarında tedavi seçeneği hasarın derecesine göre belirlenir. Hafif ve orta dereceli yaralanmalarda öncelikle ameliyatsız (konservatif) tedavi tercih edilir. Bu süreçte dirsek istirahate alınır, bazen gece atelleri veya breys kullanılabilir. Ağrı ve şişliği azaltmak için antiinflamatuar ilaçlar kullanılabilir. Fizyoterapi ile kas dengesi sağlanarak eklemin stabilitesi artırılır. Sporcularda biyolojik enjeksiyonlar (PRP vb.) da tedaviye eklenebilir. Bu yaklaşımla birçok hasta 4 ila 8 hafta içinde iyileşme gösterebilir. Ancak tam kat yırtıklarda veya tekrarlayan instabilite durumlarında cerrahi tedavi gerekebilir.

Cerrahi tedavi, genellikle ulnar kollateral bağ onarımı ya da rekonstrüksiyonunu içerir.LUCL onarımları da benzer şekilde açık veya artroskopik yöntemlerle yapılabilir. Cerrahi başarı oranları yüksektir ancak tam iyileşme ve fonksiyonel dönüş süreci genellikle 4 ila 6 ay arasında değişir.

İyileşme Süreci ve Rehabilitasyon

Tedavi sonrasında rehabilitasyon, dirseğin fonksiyonel olarak tamamen iyileşebilmesi için kritik öneme sahiptir. İlk dönemde hareketsizliğin ardından kontrollü hareketler başlatılır. Daha sonra kas gücünü artırıcı egzersizler ve fonksiyonel aktiviteler ile süreç ilerletilir. Spora veya yoğun iş hayatına dönüş, bağ onarımının sağlamlaşmasına bağlı olarak doktor kontrolünde planlanmalıdır.

Sonuç

Dirsek bağları, sadece sporcularda değil, herkesin dirsek sağlığı ve günlük yaşam kalitesi için hayati önem taşır. Tekrarlayan dirsek ağrıları, instabilite hissi ya da el becerilerinde azalma yaşıyorsanız, bu bir bağ yaralanmasının habercisi olabilir

Dirsek kırıklı çıkığı nedeni ile ameliyat edilen hastanın hikayesi

Dirsek Kırığı Sonrası Sinir Yaralanması Nedeni İle Tedavi Ettiğimiz Hastanın Kontrol Görüşleri