Fizyoterapi S.S.S

1. Fizyoterapi nedir?
   
   Fizyoterapi, kas-iskelet, sinir ve solunum sistemlerine bağlı fonksiyonel bozuklukların değerlendirilmesi, tedavisi ve önlenmesi amacıyla uygulanan bilimsel temelli bir sağlık hizmetidir. Egzersiz, manuel terapi, elektroterapi ve çeşitli fiziksel ajanlar ile bireye özel tedavi planı oluşturulur.
   
2. Fizyoterapist kimdir?
   
   Fizyoterapist; üniversitelerin 4 yıllık Fizyoterapi ve Rehabilitasyon bölümünden mezun, lisanslı sağlık profesyonelidir. Kas iskelet sistemi başta olmak üzere çeşitli sistem hastalıklarında değerlendirme yapar, kişiye özgü tedavi programları uygular.
   
3. Fizyoterapiye neden ihtiyaç duyulur?
   
   Ağrı, hareket kısıtlılığı, kas zayıflığı, denge problemleri, felç, spor yaralanmaları, skolyoz, ortopedik cerrahiler sonrası iyileşme gibi pek çok durumda fizyoterapi tedavisi gerekebilir. Cerrahi öncesi ve sonrası süreçlerde de rehabilitasyonun etkinliği kanıtlanmıştır.
   
4. Fizyoterapi ağrılı bir süreç midir?
   
   Tedavi süreci kişiye ve uygulanan yönteme göre değişir. Amaç ağrıyı azaltmak ve fonksiyonu artırmaktır. Bazı egzersizlerde hafif rahatsızlık hissi olabilir, ancak fizyoterapistiniz bu süreci kontrollü şekilde yönetecektir.
   
5. Fizyoterapi kaç seans sürer?
   
   Seans sayısı kişinin tanısına, yaşına, genel sağlık durumuna ve hedeflenen kazanımlara göre belirlenir. Kimi durumlarda birkaç seans yeterli olurken, bazı hastalıklar uzun süreli ve düzenli fizyoterapi gerektirebilir.
   
6. Fizyoterapi ile tamamen iyileşir miyim?
   
   Fizyoterapi birçok durumda iyileşmeyi hızlandırır, fonksiyonel kapasiteyi artırır ve yaşam kalitesini yükseltir. Ancak nihai sonuç; tanıya, hastalığın evresine ve bireyin programa uyumuna bağlıdır.
   
7. El cerrahisi sonrası fizyoterapi neden önemlidir?
   
   El cerrahisi sonrası; hareket kabiliyetinin korunması, ödemin azaltılması, kas gücünün yeniden kazanılması ve el fonksiyonlarının geri getirilmesi için fizyoterapi süreci kritik öneme sahiptir. Bu süreçte özel egzersizler, skar yönetimi ve el kaslarını hedefleyen teknikler kullanılır.
   
8. Fizyoterapi için doktor yönlendirmesi gerekir mi?
   
   Türkiye’de fizyoterapi hizmetleri genellikle doktor yönlendirmesiyle başlatılır. Ancak bazı özel kliniklerde fizyoterapistler doğrudan değerlendirme yaparak program oluşturabilir.
   
9. Seanslara ne sıklıkla gelmeliyim?
   
   Sıklık, tanıya ve hedeflenen gelişmeye göre belirlenir. Genellikle haftada 2-3 seans idealdir. Bazı özel durumlarda günlük uygulamalar da gerekebilir.
   
10. Fizyoterapiye nasıl hazırlanmalıyım?
    
    Rahat kıyafetler giyilmeli, varsa raporlar ve görüntüleme sonuçları (MR, röntgen vb.) fizyoterapiste getirilmelidir. Seans öncesinde aç veya aşırı tok olunmaması önerilir.
    
11. Fizyoterapide kullanılan elektroterapi yöntemleri nelerdir?
    
    Elektroterapi, kas stimülasyonu, ağrı kontrolü ve dolaşım düzenlemesi için kullanılır. En sık kullanılan yöntemler:

• TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Stimülasyonu): Ağrı modülasyonu için,
• NMES (Nöromusküler Elektriksel Stimülasyon): Kas kuvvetini artırmak ve atrofiyi önlemek için,
• Ultrason terapisi: Derin doku ısıtması ve doku iyileşmesini hızlandırmak için kullanılır.
• Interferans akımları ve lazer tedavileri de destekleyici seçenekler arasındadır.

12. El cerrahisi sonrası hangi rehabilitasyon protokolleri uygulanır?
    
    Cerrahi tipine göre değişmekle birlikte, yaygın protokoller şunlardır:

• Duran protokolü: Fleksör tendon onarımlarında pasif egzersizler ile başlar,
• Kleinert yöntemi: Elastik bantlarla aktif fleksiyon ve pasif ekstansiyon desteklenir,
• Blokaj splint uygulamaları: Eklemi sabitleyerek tendon iyileşmesine destek verir,
• Skar mobilizasyonu ve ödem kontrolü: Lenfatik drenaj, masaj ve kompresyon ile sağlanır.

13. Fizyoterapi hangi tanılarda kontrendikedir?
    
    Bazı özel durumlarda fizyoterapi uygulamalarına dikkat edilmelidir veya tamamen kaçınılmalıdır. Örnekler:

• Akut enfeksiyonlar (ör. osteomiyelit),
• Malignite şüphesi olan bölgeler,
• Kontrolsüz hipertansiyon ya da kardiyak instabilite,
• Derin ven trombozu (DVT) riski,
• Aktif yara veya açık doku alanları (özellikle elektroterapi için),
• Uygulama öncesi kapsamlı değerlendirme bu riskleri ortaya koymak açısından kritiktir.

14. Tendon transferi sonrası rehabilitasyon nasıl ilerler?
    
    Tendon transferlerinde fizyoterapi 3 evreye ayrılır:

• Koruma evresi (0–3 hafta): Atel ile immobilizasyon sağlanır.
• Aktivasyon evresi (3–6 hafta): Yeni kas-tendon birliği çalıştırılır, izometrik kasılmalar başlatılır.
• Fonksiyonel evre (>6 hafta): Aktif egzersiz, dirençli kuvvetlendirme ve iş-uğraşı terapisiyle normal fonksiyonlara dönüş hedeflenir.

15. Sinir onarımlarında fizyoterapinin yeri nedir?
    
    Sinir cerrahileri sonrası fizyoterapi:

• Skar dokusu gelişimini önlemek,
• Kas atrofisini sınırlamak (elektrik stimülasyonu ile),
• Propriyoseptif geri bildirimleri artırmak,
• Fonksiyonel el kullanımını yeniden öğretmek amacıyla uygulanır. Özellikle median, ulnar ve radial sinir onarımlarında el fonksiyonlarının kazanımı için hedefe yönelik terapi programı oluşturulur.

16. Kas iskelet sistemi ultrasonu, fizyoterapi planlamasında nasıl kullanılır?
    
    Kas-iskelet ultrasonografisi, tendinopatiler, yırtıklar, bursit, ödem ve skar dokusu gibi yumuşak doku patolojilerini görüntülemede kullanılır. Fizik tedavi uzmanı veya eğitimli fizyoterapist tarafından değerlendirme sonrası uygulama bölgesi daha net belirlenebilir. Ultrason eşliğinde mobilizasyon ve egzersiz planlaması, hedefe yönelik sonuçlar sunar.
    
17. Kronik ağrı sendromlarında fizyoterapinin etkisi bilimsel olarak kanıtlanmış mıdır?
    
    Evet. Fibromiyalji, kompleks bölgesel ağrı sendromu (CRPS), miyofasiyal ağrı sendromu gibi durumlarda fizyoterapi; manuel terapi, germe egzersizleri, postüral eğitim, biofeedback ve ağrı modülasyonu sağlayan elektroterapi yöntemleri ile etkinlik göstermektedir. Klinik çalışmalar, düzenli fiziksel aktivitenin ağrı algısını azalttığını ve fonksiyonel kapasiteyi artırdığını göstermektedir.
    
18. Fizyoterapi uygulamaları hastanın yaşına göre değişir mi?
    
    Kesinlikle evet.

• Pediatrik hastalarda oyun temelli egzersiz ve nörogelişimsel yaklaşımlar,
• Yetişkinlerde fonksiyonel egzersiz ve kas-iskelet desteği,
• Geriatrik bireylerde düşme önleyici denge çalışmaları ve osteoporoz odaklı yükleme programları ön plandadır.