Skip to main content

Aşil Tendonu Yaralanması

Aşil tendon yaralanması, özellikle spor yapan bireylerde görülen ciddi ancak tedavi edilebilir bir kas-iskelet sistemi problemidir. Vücudun en kalın ve en güçlü tendonu olan Aşil tendonu, baldır kaslarını topuk kemiğine bağlar ve yürürken, koşarken ya da zıplarken hayati bir görev üstlenir. Ancak bu kadar sağlam bir yapının bile zamanla yıpranabileceği unutulmamalıdır.

Gerek aşırı kullanım gerekse ani zorlanmalar sonucunda tendinopati, parsiyel yırtık ya da tam kat kopma (Aşil tendon rüptürü) gibi klinik tablolar gelişebilir. Bu yazı, Aşil tendon yaralanmalarının nedenlerini, klinik bulgularını, tanı yöntemlerini, konservatif ve cerrahi tedavi seçeneklerini, egzersiz protokollerini ve önleyici stratejileri hasta bilgilendirme odaklı bir yaklaşımla ele almaktadır.

Aşil Tendonu Yaralanması Neden Olur?

Aşil tendon yaralanmalarının altında yatan en yaygın neden, tendona tekrarlayan stres uygulanmasıdır. Bu durum çoğunlukla uzun mesafe koşucuları, sıçrama içeren sporlarda aktif olanlar ya da ani yüklenmelere maruz kalan kişilerde görülür. Yaş ilerledikçe tendonun elastikiyetini kaybetmesi, yetersiz ısınma ve germe egzersizlerinin ihmal edilmesi, uygun olmayan ayakkabı kullanımı ve anatomik ayak bozuklukları gibi birçok faktör, Aşil tendonuna binen yükü artırarak yıpranma sürecini hızlandırır. Ayrıca bazı sistemik hastalıklar ya da belirli ilaç grupları (örneğin florokinolon antibiyotikler) da tendon sağlığını olumsuz etkileyebilir.

Aşil tendonundaki yaralanmalar, çoğunlukla küçük lif hasarlarıyla başlar. Bu mikroyırtıklar zamanla birikir, tendon yapısında dejeneratif değişikliklere neden olur ve kronikleşen inflamasyon gelişir. Tendon kalınlaşır, esnekliğini kaybeder ve ağrılı hale gelir. Bu sürece “Aşil tendinopatisi” adı verilir. Zamanla bu zayıflayan doku ani bir zorlanmayla tamamen kopabilir. Tam kat kopmalarda tendonun devamlılığı bozulur, kas gücü iletimi durur ve ayak bileği plantar fleksiyon (parmak ucuna yükselme) fonksiyonu büyük ölçüde kaybedilir.

Aşil Tendonu Yaralanması Bulguları Nelerdir?

Aşil tendon yaralanmaları çoğunlukla topuk arkasında gelişen ağrı, sertlik ve hareketle artan rahatsızlık hissiyle başlar. Tendinopatilerde bu ağrı sabahları ya da uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkıldığında belirginleşir, yürüdükçe bir miktar azalır, fakat gün sonunda tekrar artabilir. Tendon boyunca elle muayenede kalınlaşma ve hassasiyet fark edilir. Aktivite sonrası şişlik oluşması da yaygındır.

Tam kat kopmalarda tablo daha dramatiktir. Hasta çoğu zaman bir darbe almamasına rağmen arkadan vurulmuş gibi bir his tarif eder. Kopma sırasında ‘çıt’ ya da ‘pat’ şeklinde bir ses hissedilir. Ardından aniden ayağını kullanamama, parmak ucunda duramama ve yürürken aksama gelişir. Fizik muayenede kopma hattı palpe edilebilir ve ayak bileğini yukarı doğru esnetmeye çalışan testlerde kas gücünde belirgin azalma saptanır.

Tanı Nasıl Konulur?

Tanı, iyi alınmış bir hasta öyküsü ve detaylı fizik muayene ile büyük oranda konur. Ancak şüpheli durumlarda görüntüleme yöntemleri tanıyı netleştirmede önemli rol oynar. Ultrasonografi, tendonun yapısal bütünlüğünü değerlendirmek için hızlı ve erişilebilir bir seçenektir. Tendon kalınlığı, ödem varlığı ya da kopma hattı rahatlıkla görülebilir. Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ise daha detaylı bilgi sağlayarak yırtığın tam yerini, boyutunu ve eşlik eden yumuşak doku hasarlarını göstermede oldukça etkilidir.

Aşil Tendonu Yaralanmasında Ameliyatsız Tedavi

Aşil tendinopatilerinde ilk tercih genellikle cerrahi dışı tedavilerdir. Bu süreçte amaç, tendon üzerindeki yükü azaltmak ve iyileşme sürecini desteklemektir. İlk aşamada aktivite kısıtlaması, istirahat, buz uygulaması ve uygun topuk desteği içeren ayakkabı veya tabanlık kullanımı önerilir. Nonsteroid antiinflamatuvar ilaçlar (NSAID’ler) ağrının kontrolünde yararlıdır. Fizik tedavi uygulamaları, özellikle eksantrik egzersizler (tendon uzunluğu boyunca kasılarak yapılan hareketler), tendon iyileşmesini tetikleyebilir. Ultrason eşliğinde yapılan derin doku masajı, elektroterapi ve şok dalga tedavisi (ESWT) de sık kullanılan yöntemler arasındadır. Kısmi yırtıklarda, özel ortezler ya da botlar kullanılarak tendonun dinlendirilmesi sağlanabilir.

Ameliyatlı Tedaviler T

Konservatif yaklaşımlarla düzelmeyen veya tam kat kopma ile başvuran olgularda cerrahi tedavi gündeme gelir. Aşil tendon rüptürü cerrahi olarak onarılırken, bazen yırtık alanın kapatılamadığı durumlarda çevre kaslardan doku transferleri yapılabilir. Cerrahinin açık ya da minimal invaziv tekniklerle yapılması hastanın özelliklerine göre belirlenir. Son yıllarda PRP (Platelet Rich Plasma) enjeksiyonları gibi biyolojik ajanlar da tendinopati tedavisinde denenmektedir. Cerrahi sonrası rehabilitasyon süreci oldukça kritiktir ve fizyoterapi eşliğinde kontrollü yüklenme ve kademeli egzersiz programları uygulanmalıdır.

Egzersiz Protokolleri

Aşil tendon problemlerinin yönetiminde egzersiz en az tedavi kadar önemlidir. Özellikle eksantrik baldır egzersizleri, tendonun biyomekanik yapısını güçlendirerek iyileşmeyi destekler. Duvar itme, step üzerinde topuk düşürme ve elastik dirençle yapılan plantar fleksiyon egzersizleri bu süreçte sık kullanılır. Egzersizlerin şiddeti ve süresi fizyoterapist kontrolünde kişiye göre belirlenmeli ve ağrıya neden olmadan ilerletilmelidir. Ameliyat sonrası dönemde ise egzersizler, önce pasif hareketler, ardından aktif hareketler ve sonrasında kuvvetlendirici uygulamalar şeklinde ilerler.

Aşil tendon yaralanmalarının önlenmesinde düzenli esneme ve kuvvetlendirme egzersizleri kritik öneme sahiptir. Spor öncesi yeterli ısınma yapılmalı, özellikle baldır kasları dikkatle gerilmelidir. Yüksek darbeli aktiviteler sırasında uygun ayakkabı kullanımı, antrenman zeminlerinin değiştirilmemesi ve ani aktivite artışlarından kaçınılması önerilir. Ayak yapısına uygun ortopedik destekler kullanmak, tendona binen stresi azaltarak koruyucu bir etki sağlar. Ayrıca vücut ağırlığının dengede tutulması ve spor sonrası soğuma egzersizlerine zaman ayrılması da riski azaltan önemli unsurlardandır.